![]() |
Tweet |
Diyarbakır’da, 21 Ağustos'ta kaybolan ve tüm Türkiye’yi derin yasa boğan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni, 2 Eylül 2024 tarihinde Eğertutmaz Deresi'nde bulundu. Bu acı olayın ardından düzenlenen cenaze töreni sırasında, görevini yapmak isteyen basın mensuplarına yönelik sözlü saldırılar gerçekleşti.
Cenaze töreninde görev yapan TV 100 muhabirleri Canan Altıntaş ve Mehmet Kayahan, canlı yayın esnasında çevredeki birkaç vatandaş tarafından sözlü saldırıya uğradı. Muhabirler, küçük Narin’in cenazesine dair gelişmeleri kamuoyuna aktarırken, karşılaştıkları bu saldırı, basın özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendirildi.
Gazeteciler Görevlerini Yaparken Engellendi
Görevlerini icra etmeye çalışan basın mensuplarına yönelik bu müdahaleye güvenlik güçleri hızla müdahale etti ve saldırganları cenaze töreninden uzaklaştırdı. Olayla ilgili yapılan ilk açıklamalarda, saldırıyı gerçekleştiren kişilerin kimliklerinin henüz belirlenmediği belirtilirken, polis saldırı hakkında soruşturma başlattı.
Bu olay, basın mensuplarının kamuoyuna doğru ve tarafsız bilgi aktarımı yaparken karşılaştıkları engelleri bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye genelinde basın özgürlüğünün önemine dikkat çeken birçok gazeteci ve medya kuruluşu, bu tür saldırıların kabul edilemez olduğunu belirterek kınamada bulundu.
Gazeteci Barış Yarkadaş'tan Sert Tepki
Başarılı gazeteci Barış Yarkadaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Gazetecileri hedef alma yüzsüzlüğü" başlığı altında bu saldırıyı sert bir dille eleştirdi. Yarkadaş, "Basın mensupları, toplumun bilgi alma hakkını savunan kişilerdir. Onlara yönelik her türlü saldırı, yalnızca gazetecilere değil, halkın doğru bilgiye ulaşma hakkına da yapılmış bir saldırıdır" ifadelerini kullandı.
Basın Özgürlüğüne Yönelik Bir Tehdit
Bu üzücü olay, basın mensuplarının görevlerini yerine getirirken yaşadıkları zorlukların bir örneği olarak gündemde yerini aldı. Saldırının ardından hem yerel hem de ulusal düzeyde basın mensupları, bu tür olayların basın özgürlüğüne doğrudan bir saldırı olduğunu belirterek, faillerin en kısa sürede tespit edilip gerekli cezaların verilmesi gerektiğini vurguladılar.
Yaşanan bu saldırı, Narin Güran’ın trajik kaybının acısını yaşayan Türkiye’yi bir kez daha derinden üzdü. Basın mensuplarının görevlerini yerine getirirken güvenliklerinin sağlanması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi için yapılan çalışmaların desteklenmesi gerektiği konusunda çağrılar yapıldı.